TIP’ın Kendisi İçin Hazırladığı Hazin Son!

TIP’ın Kendisi İçin Hazırladığı Hazin Son!

Yıllarca yaptığım TV canlı yayınlarımda, yazdığım makalelerde ve sosyal medya paylaşımlarımda tıbbın iflas ettiğini söyledim durdum. Bu iddiada bulunurken kendime göre haklı delillerim vardı ve sağlıklı mantık yürütüyordum. Mesela diyorum ki, son yüz senede
  1. Bilim hızla gelişmiş,
  2. Teknoloji bilimden de hızlı gelişmiş,
  3. Refah seviyesi de aynı paralellikte gelişmiş.

Peki sizce bu üç önemli gelişime hastalıkların aynı oranda azalmasını sonuç vermeli miydi? Ne gezer? Realite 100 sene önce iki elin parmak sayısı kadar olan hastalık sayısı 60.000’e çıkmış. Ölümcül kronik hastalıklarda %15.000 gibi bir artış söz konusu (kanser, kalp damar hastalıklarında olduğu gibi).

Peki ya hastalıkları önlemek, iyileştirmek, araştırmalar yaparak doğru ilaç ve tedavi yöntemlerini geliştirmek vazifesi kimindi? Doğru bildiniz: TIP’ın vazifesiydi! Ama TIP ne yaptı? Hastalıkları önlemede, doğru ilaç ve tedavi yöntemi geliştirmede, toplumu bilgilendirmede 100 senede 1 mm mesafe alamadı. Tam tersine 10 kadar olan hastalık sayısını 60.000’e çıkardı. Sadece büyük bir sanayi dalı oluşturdular.

Elbette ki benim gibi, bir tıp unvanına sahip olmayan birinin “tıp iflas etmiştir” demesi kimsenin dikkatini çekmedi ve toplumda da karşılık bulmadı. Ancak bu iddia ve haykırışlar tıp camiası içerisinde ki hakperest kişiler tarafından da artık sıkça dillendirilmeye başlandı. Bu imdat çığlıklarından farksız haykırışlardan birkaç örnek nazarınıza sunuyorum:

Dr. Allan Greenberg, 24.12.2002

„Emekli bir doktor olarak, akut (acil) durumlar dışında, ilerleyen ve olgun bir yaşı yakalama şansınızın, doktor ve hastaneye uğramamaktan, bitkisel ve diğer doğal tıp imkanlarını öğrenmekten geçtiğini samimiyetle söylüyorum.”
“Hemen hemen bütün ilaçlar zehirlidir ve hastalık belirtilerini bastırmak maksatlı olup herhangi bir insanı iyileştirmek için değildir. Ameliyatların çoğu gereksizdir. Kısacası tıp sistemimiz ümitsiz şekilde bozuk ve yolsuzluk doludur. Kanser ve dejeneratif hastalıkların tedavisi ulusal bir skandaldır. Bunu ne kadar erken öğrenirseniz o kadar iyi edersiniz.”

Prof. Charles Mathe, Fransız Kanser Uzmanı

“Ben kansere yakalansaydım kesinlikle geleneksel kanser tedavi merkezlerinde (hastane) tedavi olmazdım. Kanser kurbanı insanlarından sadece bu tedavi merkezlerinden uzak duranların yaşama şansı var”.

Doç. Dr. Yavuz Dizdar, onkoloji uzmanı

“Doktorlar vicdanını kaybetti, paraya teslim oldu. Tıp amacından saptı, ticarete döndü. Bizim sektörün temsilcileri 80 yıldır yatmış, teknoloji gelişmiş. Gelişen teknoloji, tıp değil. Bunu hasta ve hasta adayları çok iyi bilsin. Yeni birkaç ilaç ama bol miktarda görüntüleme, Ultrason, MR, PET gelişmiş ve kendilerine pazar arıyorlar. Dolayısıyla hastalar tıp için artık pazar özelliği taşıyor.”

“İlaçların büyük kısmı gerçekten tedavi edip etmediğine bakılmadan, doktorlara sunulan bilgiler çerçevesinde otomatik olarak reçete ediliyor. Bunların bir kısmı endüstrinin telkini sonucu olsa bile, yaptığı işi değerlendirmekten aciz bir akademi de bu durumda elbette pay sahibidir. O nedenle Ahmet Rasim Küçükusta haklıdır.”

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

“Hasta olduğunuz zaman, mutlaka hemen, hiç gecikmeden doktora gidin, muayene parasını ödeyin; çünkü doktorunuzun yaşaması lazım. Reçetenizi alın, eczaneye gidin, ilaçları alın, parasını ödeyin; çünkü eczacının da yaşaması lazım. Eve gelin, ilaçların hepsini çöpe atın; çünkü sizin de yaşamanız lazım.”

Yukarıda ki örnekler gibi tıbbın kendi tezgahından gelen doktor ve araştırmacıların isyan sesleri yurt içinde ve yurt dışında hızla artmaktadır. Şarlatan damgası yemek korkusu, dışlanmak korkusu olmazsa bu haykırışlar çok daha fazla ve yüksek seviyeden olacaktır. Tıp bu 100 senelik yanlıştan ısrar ederse koca imparatorluğunu dinamitleyerek havaya uçuracaktır.

Hasan Yılmaz

REKLAM

Kaynak: TVBOLU