Bir Kanser Hastasının TIP Dünyası İle İmtihanı

Yolun Sonuna Gelmiş Bir Kanser Hastasının TIP Dünyası İle İmtihanı

Çok saygıdeğer Bayan Dr. Budwig,

Arzunuz üzerine hastalık hikâyemi memnuniyetle kullanımınıza sunuyorum. 1993 ün başlarında dilimin sağ ucunda küçük bir düğüm (çıkıntı) fark ettim. Doktorlar bana bunun tamamen masum bir şey olduğunu garantileyince bu düğümü HNO-Klinikte Profesör A…’ya aldırttım, çünkü beni çok rahatsız ediyordu. Daha ameliyat esnasında bir şeylerin doğru gitmediğini anladım. Aynı günün akşamında dilim üç katı kadar şişti ve nerdeyse tamamıyla siyahlaştı. Şiddetli ağrılarım vardı. Kanama riski sebebiyle beni üç gün hastanede tuttular. Bu süreçte bile bana alınan düğümün zararsız olduğunu söyleyip duruyorlardı.

Yaklaşık bir hafta sonra beni telefonla arayan hastahane, alınan düğümün tükürük bezi kanseri olduğunu bildirdi. Bir sonraki hastahane ziyaretimde, Profesörün ameliyat esnasında büyük sıkıntılar yaşadığını öğrendim. Alınan düğüm sınırlı değilmiş ve artık dile yayılmış vaziyette imiş. Hastahane, rızamı almadan ikinci bir ameliyat ön gürmüş ve randevu tarihi belirlemiş. Bu sefer tam narkozlu ameliyat yapacaklarmış, çünkü bu sefer daha cömertçe dilin epey bir kısmını kesmeleri gerekiyormuş. Bunu reddedip, korku ve panikle eve döndüm.

Yıllar önce bana yardım etmiş olan Bayan Dr. Budwig’i arayıp birkaç gün sonraya randevu aldım. Bu telefon görüşmesinden sonra kendimi toparladım ve cesaretlendim. Bu arada ev doktorum arayıp muayenehanesine çağırdı. Bana cesaret telkin edeceğini, ameliyat olmama kararımı destekleyeceğini düşünerek gittim. İnsanî hiçbir duygu ve his göstermeden, bana ameliyatın (dilin ¾ alınacaktı) tek çare olduğunu ve bunun bile garanti olmadığını acımasızca söyledi. Sonra da ince detaylarına kadar bana hiçbir şeyin fayda etmeyeceğini ve kanserin vücuduma yayılacağını anlattı.

Aynı anda yakın bir geçmişte dili alınmış ve güya halinden memnun biriyle tanıştırmak istedi. Bana hiç konuşma fırsatı vermeden, bunun bir müddet daha yaşayabilmek için tek yol olduğunu, doktorların da her şeye güçlerinin yetmediğini ve bu kanserin hiçbir şekilde iyileşmediğini söyledi. Sadece biraz zaman kazanırsın dedi.

Ameliyatı bir daha reddettim. Tüm nezaket kaidelerini unutarak hırçınlaştı. Hemen şimdi ameliyat için kliniğe gitmezsem hiçbir şekilde yaşayamayacağımı söyledi. Ben hayır deyince: ‘’O zaman geberip gidersin. Ne bir tanrı ne de bir dua sana fayda sağlayamaz.’’ diye bağırdı. Görüşme esnasında bana teselli ve cesaret verecek tek kelimesi olmamıştı. Tam bir ümitsizlik içinde yazıhanesinden ayrıldım. İyileşme ümitlerim yıkılmıştı. Bu Doktor kelimenin tek anlamıyla ayaklarımın altından zemini çekip almıştı. Konuşma psikolojik terör sınırındaydı. Tamamen yıkılmış bir halde, eşim beni Bayan Dr. Budwig’ e götürdü. Beni; şefkat, sevgi ve güven telkin eden görünümüyle sakinleştirdi. Ümit verdi.

Eve dönünce Dr. Budwig’in tavsiyesi doğrultusunda Yağ Protein Kürünü (Keten tohumu yağı ve Quark ile yapılan özel beslenme) uygulamaya başladım. İstediğim vakitte ve her zaman Dr. Budwig’i arayabiliyordum. Birkaç gün sonra ev doktoruyla yaptığım görüşme bana arkadan yetişmişti. Sıkça yaptığı tehditler aklıma geliyordu. Bir müddet sonra bu doktorun tehditlerinden başka bir şey düşünemez oldum. Geceleri korkunç rüyalar görüyordum. Eşim beni bu rüyaların etkisinden kurtaramaz haldeydi. Korkularım sınırsız bir seviyedeydi artık. Rüyalarımda çok kötü şartlarda ve korkunç bir şekilde ölüyordum. Artık korkudan yalnız başıma kalamıyordum. Hiçbir şeye alaka duymuyor ve bir şey yiyemiyordum. Hiçbir şeyin manası yok, diyordum artık. Çok yakında öleceğim zaten, diyordum. Hayatımın en kötü iki senesi böyle geçti. Bu doktor çok kolayca beni idama mahkûm etmişti ve ben kendimi bu şeytan çemberinden kurtaramıyordum.

Reklam: Bu ürün dikkatinizi çekebilir!

Kaç sefer Dr. Budwig’i aradığımı ve Dietersweilerde (Almanya) ziyaret ettiğimi hatırlamıyorum. Korku beni adeta felç etmişti. Ne aileme nede Dr. Budwig’e içinde bulunduğum vaziyeti anlatabildiğime inanmıyorum. Korkunç bir çemberin içine hapsedilmiştim. Dr. Budwigle her görüştüğümde biraz sakinleşiyordum. Ancak kısa zaman sonra eski halime dönüyordum. Dr. Budwig bu süreçte gerçek bir melek sabrı ve anlayışıyla beni ayağa kaldırmaya çalışıyordu.

Ben bu süreçte ölseydim, ölümüm kanserden değil (çünkü en güzel ellerdeydim, Dr.Budwig’in), o sorumsuz doktorun yüzünden olacaktı. İki sene süren Dr. Budwig’in kesintisiz telkinatı ve halen yaşıyor olmam gerçeği karşısında korkulu rüyalarım azaldı ve panikli korkulu halim geçti. O Doktorla karşılaştığımda artık panikle yolumu değiştirmiyordum.

Kendimi çok sakince onun yanından geçmeye zorluyordum. Bir de gördüm ki o doktor benle karşılaşmamak için yolunu değiştiriyor (Belki de bana karşı savurduğu tehditlerinin hiçbiri gerçekleşmediği için bozuluyordu). Hastalığı Dr. Budwig sayesinde yendim. Bugün mutlu ve huzurlu bir insanım. Yağ Protein Gıdasını ben ve eşim lezzetle yiyoruz ve ben Dr. Budwig’in bütün tavsiyelerine uyuyorum. Beni bayan Dr. Budwig’e yönlendiren Yaratıcıya karşı minnet ve şükran doluyum. Dilsiz yaşamanın korkunçluğunu, şayet yaşayabilseydim, hayal bile etmek istemiyorum.

Benim durumumla ilgili sorularınız için lütfen Dr. Budwig ile iletişim geçin.

A.Sch.

(Westfalen)

Kaynak: Kanser; Problem ve Çözümü; Dr. Johanna Budwig

Almancadan çeviren: Hasan Yılmaz

İzah: Dr.Johanna Budwig kimyager, fizikci, eczacı ve alternatif tıp uzmanı olup 40 sene en zor kanser hastalarını %92 başarıyla tedavi etmiştir.